13 Temmuz 2012 Cuma

Yaşar Tekel Büfe

Çekmecelerini karıştırırsın bir paket sigara bulma umuduyla, "hangisine koymuştum" dersin, koyduğundan emin olmadığın halde. Saf bir unutkanlık sebebiyle bulamıyormuşcasına. Hani bitmiş olamaz çünkü lazımdır şuan sana. Saat geçtir, açık tekel uzaktır, dışarı çıkmak için fazla yorgun yerinden kalkmak için fazla rahatsındır. Sandalyenden uzanır halde çekmecelerini karıştırırsın. Orada olduğuna inanırsın. İnançla ararsın. 


"Buralarda bir yerde olacaktı herhalde. Nereye kayboldu... Belki mutfakta bırakmışımdır"


Ama yoktur, ama kalkarsın, ama giyinir dışarı çıkarsın ama zahmet edip tekele gidersin, ama orada kalmamıştır sigaran ama başka tekele gidersin ama orada bulursun alırsın zar zor sarhoş tekel muhabbetine maruz kalarak ama eve gelirsin ama kapını açarsın, ama anahtarlarını anahtarlığa atacağın sıra farkedersin ama yere düşmüştür ama suçu yoktur. Oradadır ve sen şüphe etmişsindir. Bilmediğin halde buna şüphe etmek denir ki dünyanın en büyük yalanıdır. Bu sebeple yansam da bana sıkıntı olmaz bence.




 ~Kabil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BOK AT!