Peki sen de acele içerisinde sokakta yol almaya çalışırken önüne engelli koşu parkuru misali fırlayan insanlar tarafından ayıplandın mı onlara çarptığın için? Hem de yol onların değilken? Hem de bir anda senin üzerine atlayanlar onlarken?
Peki sen de hiç olmaz ya hani, beklediğin asansör dolu gelince içindeki insanların sana "orada ne arıyor ki bu bizi mi bekliyor" taban yazılı bakışlarına maruz kaldın mı hiç?
Peki sen de metroda hiç ineceğin sıra binmek isteyen insanlardan fırsat bulamayıp akıntıda boğuldun mu?
Ben koşuyorum canım arkadaşım, göremiyorsan ve bunun üzerine hala üstüme geliyorsan sana çarparım. Git o kör hayatının saman kokan boktanlığını başkasından çıkar, git aynaları hayıfla. Hayır dünyada sadece siz yoksunuz şimdi bakmanız bittiyse e hafifçecik adımlarla çekilin de ben de kullanayım asansörü, dünyanın en büyük tesadüfü bu değil. Bu kadar mı aksiyona açsınız, bu kadar mı raslantı fakirisiniz ki nasıl bir raslantıdır bu anlamadım seni tanımam etmem bile ne bakıyorsun ebleh ebleh suratıma anlamıyorum. Ha bir de otobüste de oluyor bu, nasıl oluyor bilmiyorum ama yapıyorlar orta kapıda bile, üstünüze basarak mı ineyim? Ufak çaplı bir amerikan futboluna çevirmeyin olayı, çekilin azıcık da gideyim. Sonra biniyor musunuz, bindiriyor musunuz, ne bok yiyorsanız yiyin.
Hala nefes alır gibi aslında. Sıcaklık da var gibi sanki sen de sezdin mi onu?
~Kabil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
BOK AT!