7 Haziran 2009 Pazar

Wish, Shit & Lost

Bunca zamandır kurduğum hayaller, daha doğrusu hiçbir zaman gerçekleşmemiş olan ve bir o kadar acı veren dileklerim bugün, adını bile bilmediğim biri tarafından çalındı. Hem de tüm bu hayallerin kıymetini asla bilemeyecek ve hiçbir zaman gerçek değerlerini onlara veremeyecek biri tarafından. Tabii onda da uzun süre kalmayacak bu hayaller. Devam edecekler elden ele geçmeye, orta malı olmaya... Sadece bende varolup etrafa yayıldılar. Ve asla geri dönmeyecekler.

Bir şey öldürdüm sanırım farkında olmadan... Bu yüzden şelale gibi devam ediyor keşkelerim, şüphelerim ve hakaretlerim...

Keşke biraz daha suskun biri olsaydım.
Keşke daha çok haykırsaydım.
Keşke biraz daha dursaydım orada.
Belki de filmin sonuna doğru uyuyakalmamalıydım.

Ya da başka şeylerle uğraşmasayım.
Keşke nefes alarak vakit kaybetmeseydim.
Belki daha konsantre anlar yaşayabilirdim değil mi?

Sike boka kavga etmeseydim veya daha çok sakız çiğneseydim? Acaba?
Keşke otobüs biletleriyle aram daha iyi olsaydı.
Keşke bana yakın başkasından uzak olsaydı hep.
Ya da pateni asla bırakmasaydım. Başlamasam da olurdu.

Keşke daha az şey hatırlasaydım.
O zibidi zebra kılıklı herifi beyni götünden çıkana kadar yumruklasaydım keşke.
Ve tabii ki o arkadaşın annesi ile yakın ilişkilerim olsaydı.
O edepten bir haber, davranışları kutupayısı müptelası olmuş bedeviyi andıran arkadaşın yani...

Keşke bu denli gür duygulara sahip olmasaydım.
Lanet olsun ki önceden, sonrayı kestiremiyorsun.
Lanet olsun ki götten solunum sistemli, konuşmayı dahi bilmeyen ve tıptaki adıyla "beyinsiz" olan bir kişi benden umut tohumlarımı çalabiliyor.

E ben de senin o büzüşmeyen götünü sikeyim diyorum. Ve yine sahneye çağırıyorum zencefilli zürafayı. Rica ediyorum stres atmak amaçlı sadece bu, izin verin de 2-3 kere kafası girsin. Hadi çocuklar! Daha çok işimiz var...



~Kabil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BOK AT!