Deneyimler demişken, başkalarının deneyimleri de tabii ki önemli.. İnsanlar aramış taramış yazmış. İstemsizlik içinde boğulup paylaşıyorsun o yazıları. Bakın meselaaa
BİR. 2yıl kadar önce bi at vardı. Hatta at olmasına karşın adı da CEYLAN'dı. Belki hatırlarsınız. Bir mühendis arkadaş 4 isimli, hatırlamıyorum şuan ama mükemmel duruyordu gazetede (bknz. İ.B.N.E. isimli şahıs... İsmail Barut Nuri Ergenekon. Harika olurmuştu aslında.)
Adam gidiyor, masum ve hiçbirşeyden haberi olmayan Ceylan'ı alıyor. Biniyor da biniyor...
Sonra aradan geçen vakit, ayrı şehirler ve aynı tadı bulamamakla özlem perçinleniyor. Tekrar ABANT yoluna koyulunuyor. Tekrar aynı at isteniyor. At sahibi de nasıl adamsa özellikle aynı atı isteyince şüphelenmiş. İş üstünde üstüne afiyet çömmüş ortama vay şerefsiz gibisinden nidalarla.
Gazetelere çıkmıştı hatırlıyorum
2 yılı var.
İKİ. Bunu birebir görmedim gerçekliğinden şüpheliyim nitekim anlatan kişi de görmemiş. Görmeyen insanların arasında dolaşan bir dedikodu olduğundan bir internet efsanesi kıvamında damağa yapışıyor.
Age Of Conan diye bir oyun varmış, hani Conan diye barbar var onla alakalı ama o değilsin. Online oyun. Wow gibi. Tabii Conan bilip sevenler oynadığından alınan nickler şöyle dolaşıyor font boyutunda:
Conann
Conaan
Connan
Coonan
ConanAlemdar
Eğer bu gerçekse, 2 kat gülerim, altıma sıçarım. Alt komşum nasiplenir. Martı manivelası!
~Kabil

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
BOK AT!